İçerik Ajanslarının Geleceği Nerede?

İçerik ajansları, Dünya’da ve Türkiye’de e-ticaret hacminin artmasına bağlı olarak kendilerinden sıkça söz ettirmeye başladı. Küresel ticarette rekabet üstünlüğü elde etmek isteyen işletmeler, içerik ajanslarıyla birlikte çalışarak süreci kendileri için daha kolay ve kazançlı hâle getirmeyi başarabiliyor. Pazarlama tekniklerinin evrildiği bu dönemde, içerik ajanslarının geleceğinin nerede olduğunu anlamak için Dünya’daki ve Türkiye’deki e-ticaret rakamlarına bakmak yeterli olacaktır.

İçerik Ajansları ve E-Ticaret 

Özellikle 2020 yılında Dünya’da e-ticaret tüketim harcamalarının büyük ivmeyle artmasıyla birlikte, içerik ajanslarının dijital pazarlamadaki etkisi belirgin şekilde hissedildi. Rakamlar da bu durumu gözler önüne seren nitelikte. Dünya’daki e-ticaret hacmi, 2020 yılında %26 büyümeyle 4,3 trilyon dolara ulaşırken; Türkiye’nin e-ticaretteki payı ise %66 artışla 226 milyara ulaştı. Dünya’daki internet kullanıcılarından her 5 kişiden 4’ü e-ticareti deneyimlerken Türkiye’de ise, hane halkı tüketim harcamalarında e-ticaretin payı %8 arttı. Yılın başında, dijital pazarlamada yaşanacak asıl dönüşümün 2021 yılında gerçekleşeceğine dair beklentiler vardı. Yıl sonunda açıklanan rakamlarla bu beklentinin karşılandığını ve beklentinin üzerine çıktığını görüyoruz. E-ticarette yaşanan bu dönüşümde, pandeminin hızlandırıcı bir etkisini olduğu yadsınamaz.

İçerik ajansları; e-ticarette yaşanan bu hızlı dönüşüm esnasında sektörde görünmeyen bir el, arka plandaki bir kahraman görev aldı. Müşteri sadakatini oluşturmak, marka bilinirliğini ve satışlarını artırmak isteyen işletmelere; metin, video, ses, görüntü, grafik, animasyon gibi içerikler hazırlayarak hizmet verdi ve vermeye de devam ediyor. İçerik ajanslarının önemini, Microsoft’un kurucusu Bill Gates’ in makalesinde yazdığı “içerik kraldır (content is king)” ifadesinde bulmak mümkün. Bill Gates 1996 yılında kaleme aldığı makalesinde, gerçek paranın internetten de kazanıldığı dönemlerin geleceğine ve bu süreci etkileyecek baş aktörün ise “içerik” olacağına değiniyor. Geldiğimiz noktada bu beklentinin gerçekleştiğini görebiliyoruz. İşletmeler web sitelerinde veya sosyal medyada yayınladıkları içeriklerde, kendilerini doğru ifade edebildikleri ölçüde potansiyel müşterilerine ulaşabiliyor ve satışlarını arttırabiliyor. İçerik ajansları ise tam bu noktada, işletmelere içerik konusunda hizmet veren ve süreci onlar için kolaylaştıran bir iş partneri olarak ortaya çıkıyor. İçerik ajansları verdikleri hizmette, işletmenin marka itibarını göz önünde bulundurmak ve Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)’nu sağlamak suretiyle gerçekleştiriyor. 

Yeni nesil bir iş modeli sunan içerik uzmanlığı ve içerik uzmanlarının çalıştığı içerik ajansları, dijital dünyanın kralı olma yolunda ilerliyor. Size abartılı bir cümle gibi gelebilir ancak We Are Social’ın her yıl yayınladığı dünya dijital karnesine göre, 2020 yılında en çok ziyaret edilen siteler arasında ilk defa 3. sırayı Çin’den bir alışveriş sitesi aldı. Pandemi gibi fiziksel kısıtlamaların olduğu bir dönemde, dijital dünya ve sunduğu fırsatlar hem müşteriler hem de firmalar için acil çıkış kapısı niteliğine büründü. Satışlarda mağazaların, vitrinlerin, satış temsilcilerinin etkisi azalırken, Google devasa bir alışveriş merkezi (AVM) hâline geldi.

İçerik Ajanslarının Geleceği

Dünya’da ve Türkiye’de içerik ajanslarının geleceğini anlamak için, Büyük Veri’nin (Big Data) dönüşümünü doğru okumak gerekir. Bilgisayarın 1950’li yıllarda hayatımıza girmeye başlamasından sonra ortaya çıkan “veri aktarma” ihtiyacı, internetin bulunma sürecini hızlandırdı.

Etkileşimsiz internet çağı dediğimiz 1980’li yıllar, web 1.0 sisteminin kullanıldığı bir dönemdi. Web site kurmanın oldukça ucuzladığı hatta bazı noktalarda ücretsiz hâle geldiği 2000’li yıllara geldiğimizde ise; etkileşimin önemli olduğu, içeriklerin beğenilmesinin ve paylaşılmasının itibar manasına geldiği bir döneme geçiş yapıldı. Web’ te yaşanan altın kırılmalar 2010 ve sonrasında ortaya çıkan web 3.0 çağıyla birlikte geldi. 

Web 3.0 Çağı ve İçerik Ajansları

Web 3.0 çağı, yapay zekânın kullanıldığı anlam odaklı (semantik) bir internet yapısı vaat ediyor. Arama motorlarının üst sıralarında çıkacak içeriklerin neler olacağını, yapay zekâ teknolojisi belirliyor. Bu noktada Google İcra Kurulu Başkanı Eric Schmidt’in 2011 yılında yaptığı yazılı açıklamada geçen “Google kullanıcılar içindir; web siteleri için değil.” sözü dikkat çekicidir. Schmidt’ in ifadesi yapay zekânın çalışma mantığını açıklaması açısından önemlidir. Google’ın kullandığı yapay zekâ teknolojisi, kullanıcılara fayda sağladığı ölçüde içeriklerin değerli ve önemli olduğuna kanaat getirmektedir. Dolayısıyla hazırlanan bir içeriğin Google’da üst sıralarda çıkabilmesi için yapay zekânın onu “faydalı ve düzgün” olarak nitelendirebileceği şekilde tasarlanmış olması gerekir. Dünya’daki internet kullanıcılarının %63’ünün tercih ettiği Google Arama Motoru, gerekli gördüğü zamanlarda Google Arama Kalite Değerlendirme Yönergeleri (Search Quality Rater Qualides) yayınlayarak, kullandığı yapay zekâ teknolojisinin kriterlerini kullanıcılarıyla paylaşıyor. Yaklaşık 200 sayfayı bulan bu kriterler; içerik ajansları tarafından deneyimli içerik uzmanlarının, analizler için kullanılan özel yazılımlar ve bilgisayar programlarının yardımıyla hazırlanan içeriklere uygulanmaktadır. 

Dünya’da internet kullanıcılarının sayısı akıllı telefonların sürece dâhil olmasıyla birlikte hiç olmadığı kadar arttı. Worldometers ve 7 Million World’ un birlikte gerçekleştirdiği İnternet Canlı İstatistikleri’ ne göre 17 Aralık 2021 tarihinde saatler 14.44’ü gösterirken Dünya’da internet kullanıcılarının sayısı 5 milyar 142 milyon 988 bin 135’ e ulaştı. Dünya’da bugün yazılan blog sayısı ise 5 milyon 48 bin 715 iken, an itibariyle Google’da yapılan arama sayısı ise 5 milyar 215 milyon 898 bin 543’ e ulaştı. Bu rakamlar size ulaştığında, canlı istatistik rakamları binlerce kez arttı bile. 

Dijital dünyada paylaşılan içerik sayısı hızla artıyor ve arttıkça daha önemli hâle geliyor. Günümüzde şirketler dijital reklamlara ayırdığı bütçelerini azaltarak varlıklarını blog, ürün açıklamaları, kategori yazıları, web site içerikleri, sosyal medya paylaşımları, backlink içerikleri, marka açıklamaları, meta description, yorum metinleri, ses dosyaları, videolar, fotoğraflar gibi içerikler üretmek için kullanmayı tercih ediyor. Yeni çağın yükselen iş trendi hâline gelen içerik ajanslarının geleceği, şimdikinden çok daha fazla umut vaat ediyor. Özellikle Türkiye’de yeni yeni gelişmeye başlayan içerik sektöründen geleceğe kalacak olanlar sadece kaliteli, yaratıcı ve özgün içerik üreten ajanslar olacaktır. 

İçerik ajanslarını tüm Dünya’daki reel ticareti dönüştüren e- ticaret noktasında değerlendirdiğimizde, marka ve ticaret olgusunda firmaların önüne geçen bir değer olarak bulacağımız da aşikâr.